IRKÇI EMPERYALİZMİN 9 DEVİRLİK İFŞASI

IRKÇI EMPERYALİZMİN 9 DEVİRLİK İFŞASI

IRKÇI EMPERYALİZMİN 9 DEVİRLİK İFŞASI

Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Siyonizmin devrelerini anlatıyor.

Devlet olmayacak, Türkiye olmayacak, neden bahsediyorum ben size dininden bahsediyorum, Irkçı emperyalizmin dininden bahsediyorum. Planı değil projesi değil, şartı değil, anlaşmasının maddesi değil. Ya dini bu, dini. Neden? burada bir Türkiye olduğu takdirde etrafındaki insanları bir araya toplar, biz İsrail’e kursak bile bizi denize döker dinimiz yok olur. Onun için buna asla müsaade edemeyiz.

4. Maddesi nedir?

Biz bunları yaptığımız zaman, Yahudileri topladık büyük İsrail kurduk onun emniyetin sağladık, onun emniyetini sağladık Süleyman mabedini yaptık, yeryüzünü bizim Mesih’imizin gelmesine hazırlamış olacağız. Beni İsrail’in Mesihi, İsa as değil.

Hazırladığımız için gelecek Davut Aleyhisselam’ın tahtına Yahudi Kralı olarak oturacak ve bizim ebedi dünya hâkimiyetimizi perçinleyecek. İşte Amentülerinin dört maddesi budur.

1) biz üstün ırk kız

2) Bize herkes köle olacak bu gerçekleşecek, nezarette kalmayacak.

3) Bunu yapmak için 3 vazifemiz var.

     a) Yahudileri toplayacağız büyük İsrail’i kuracağız

     b) Süleyman muhabbetini yapacağız

     c) Büyük İsrail emniyetin salacağız

     d) Bizim esirimiz gelecek ve dünya ebedi dünya hâkimiyetini geçemeyecek, Böylece yaratılış gayesine ulaşmış olacağız.

 Ne bu? Kabala’da ki inancın temelleri. Aynen Tevrat’a getirilmiş. Tevrat tahrif edilirken günah, sevap, cennet, cehennem, İslam’ın bütün esasları asıl Tevrat bildirilmiş idi. Onları itikadı ortadan kaldırırken bizim amentümüz vardı, hakiki Tevrat içersinde. Bunları ortadan kaldırdılar, Kabala’yı getirip onun yerine monte ettiler.

İnanışları bu dört tane maddeden meydana gelmektedir. İşte şu söylemiş olduğum birinci devir var ya 1760 senelik devirde bütün beni İsrail’e fikri yaymak bunları inandırmak için çalıştılar ve Musa as. geldikten sonra, onları kurtardı Firavun’un zulmünden. Ama hemen arkasından onlar Tevrat’ı tahrif ettiler ve kabalayı tekrar inanç kitabına koydular. Birinci devir böylece kapandı.

Kabalaya bağlı bir beni İsrail ile insanlı karşı karşıya bulunmaktadır.

M.Ö. 2000 yılında Musa as. sonra bu değişiklikleri yaptıkları zaman yeni devirde ikinci dönem ne yaptılar.

İkinci dönem M:Ö: 2000’den 1683’e kadar. 1683 ne, ikinci Viyana kuşatması. Yani 11 asır İslam’ın dünyaya hakim olması demek. Bu döneme kadar beni İsrail ne yaptı.

2.DEVİR: 1683’E KADAR BENİ İSRAİL NE YAPTI

Önemli olaylar şunlardır. Irkçı emperyalizmin mürşitleri Endülüs’te toplandılar. M:S. 1425. Ne yaptılar meşhur Endülüs toplantısında. Dediler ki bizim amentümüz dört madde. Bu dört tane maddeyi yerine getireceğiz. Bütün mürşitle şu münakaşayı yaptılar günlerce. Dediler ki, bizim beni İsrail’i toplamamız, büyük İsrail’i kurmamız, mesihimizin gelmesi gibi büyük olaylar Cenab-ı Hakkın tesbit ettiği takdirlere mi bağlıdır, yoksa bizim çalışmamıza mı bağlıdır. Bu tolantının özeti şudur: Biz kaderi zorlaya bilir miyiz.

Ne demek bu? Vazifelerimizi bir an evvel yaparsak bunlarda bir an evvel tahakkuk eder mi? Bunların gerçekleşmesi için bekleyecek miyiz, yoksa kolları sıvayacak mıyız. Günlerce bu münakaşaları yaptılar. Bu münakaşaların arkasından hep beraber ittifakla, bu münakaşaları muharref Tevrat’ın cümlelerine göre yapıyorlar. İttifakla dediler ki bu bize bağlı. Biz ne kadar çabuk toplarsak, ne kadar çabuk büyük İsrail’i kurarsak, ne kadar çabuk Süleyman mabedini yaparsak Mesihimiz o kadar çabuk gelecek. Onun gelmesi bize bağlı. Öyleyse ne duruyoruz kolları sıvayalım. Tarih be 1425. Neresi bu, Endülüs. İslam devleti var, Endülüs devleti var, fikir hürriyeti var. Müslümanlarda, Yahudilerde çok gelişmişler. Her bakımdan serbestlik var. Bu gelişmiş Yahudilerin mürşitleri toplandılar, toplantılarında bu kararı aldılar. Bu kararı uygulamak için ne lazım. Önce Yahudileri Kudüs’de toplamak lazım. Yahudileri Kudüs’de toplamanın en zor kısmı neresi? O günkü inanışa göre Hindistan’daki müslümanlar. Nedn, çünkü Marco Polo 11. asırda Çin’e gitmiş bir seyehatname kitabı yazmış bütün Avrupa bununla çalkalanıyor, Endülüs dahil. Ne diyor Marco Polo. Biz Çin’e giderken diyo birden bire orta Asya’da Himaliya dağlarına rasladık. Bu dağları aşmamız mümkün değildi. Aşsaydık Hindistan’a gidip dünyanın en zengin ülkesinde yakutlara, altınlara, mücevherlere kavuşacaktık, baharata kavuşacaktık, ipeğe kavuşacaktık, her türlü zenginliğe kavuşacaktır fakat aşamadık. Oraya kadar gitmişken bari Çin’e gidelim dedik, vadiden ipek yolundan Çin’e gittik. Hindistan’a gitmek çok zordur diyor Marco Pola, yapamdık bu işi. Şimdi bu Avrupa’da bir efsane olarak yayılmış. 1425 yılında Yahudilere diyorlar ki şimdi bütün Yahudileri temsilen toplayacağız Hindistan’daki Yahudileri nasıl getireceğiz. Bu çok zor. Halbuki bir müddet evvel müslümanlar Hindistan’a denizden bir yol açtılar. Amerika’yı Hindistan zannediyorlar. Denizden bir yol açtılar. Öyleyse biz de aynı yolu açalım ve denizden getirelim Hindistan’daki müslümanları

Nasıl yapacağız bu işi. Deniz demek okyanusu aşmak demektir. Okyanusta ise otuz metre dalgalar var, korsanlar var, bunları aşmak kolay bir iş değil. Heyetler kurdular, uzmanlar araştırdılar en meşhur gemici olarak Venedikte oturan Kristof Kolomp adlı Yahudi’yi buldular. Ne söylüyorum duyuyor musunuz. Bize tarih gerçek şekilde okutulmuyor. Kristof Kolomb’u getirdiler, dediler ki sen deniz uzmanısın, biz bu denizden müslümanların gittiği yolu nasıl bulacağız. Dedi ki müslümanların Venedikteki kitapları, eserleri, haberleri gelir. Biliyorum evet müslümanlar bu yolu açtılar, bende açarım. Burayı da çok iyi tanırım, burada otuz metrelik dalgalar vardır, korsanlar vardır. Ancak bu işi yapabilmem için bana şu kadar adet gemi vereceksiniz yedekleriyle beraber. Şu kadar personel vereceksiniz, şu kadar yıllık yiyecek vereceksiniz. Korsanlara karlı kendimizi korumak için silahlı askerler vereceksiniz. Alt alta yazdılar isteklerini, bir hesap yaptılar ki buna ancak Endülüs’ün bütçesi yeter. Nereden bulacaklar parayı o zaman Yahudiler bugünkü gibi zengin değil, dünyanın parası ellerinde değil. Dikkat edin bak ne diyorum biliyor musun, bunu gerçekleştirmek için inanç buna derler. Bu inancı gerçekleştirmek için gelin dediler İspanya’yı Fransızlara verelim. Bir Yahudi’yi maliye bakanı yapalım, o Yahudi’den biz Endülüs’ün bütün bütçesini alalım ve muakkeden kullanalım, zenginlikleri getirdikten sonrada geriye ödeyelim. Sen şu plana bak yav. Tuttular Endülüs’ü parçaladılar. Fransızları davet ettiler, Yahudi bir maliye bakanı koydular. O maliye bakanı anlattı projelerini, hazineyi muakkaden kendilerine borç olarak verdiler. Aldılar gemileri hazırladılar, Kristof Klomp Hindistan’a girmek için Amerika’ya çıktı. Kristof Klomp dahi öldüğü zaman bile Amarika’ya gittiğini bilmiyordu. Hindistan’a diye gitti. Ama söz verdiler Fransız Krala, dediler ki senin paranı fazlasıyla geri ödeyeceğiz. Gidelim biz bu insanların yolunu açalım. Onu razı ettiler. Parayı harcadılar, gittiler Amerika’ya bir de baktılar ki Kızıl Derililer. Çıplak ormanlar, o altınlar o baharatlar yok. Kristof Klomp etrafı dolaştı. Nerede bu Hindistan’ın zenginliği, bu söylenen tavatür edilen zenginlikler nerede bunlar yav. Ben bunları göremiyorum, baldırı çıplak Kızık Derilierden başka burada bir zenginlik yok. İki sene üç sene araştırdı, sonra yanındaki erat isyan etti. Dediler ki biz bu kadar uzun zamandır çoluğumuzdan, çocuğumuzdan, vatanımızdan ayrı kalamayız. Ne olacak, biz vazifemizi yaptık bize ne dediler Hindistan’ı deniz yoluna açın, açtık. Ama o zenginlikler yokmuş ne yapalım. Olmayanı var edemeyiz ki. Gidelim anlatalım maliye nazırına o da krala anlatsın bizi mazur görsün. Döndüler. Maliye nazırına anlattılar, o da krala anlattı. Kral ne yaptı bütün bunların idamına karar aldı. Sizi hainler, sizi alçaklar beni aldattınız, bütün paramı aldınız hepsini harcadınız. Şimdi gelip beni çerezlerle kandırmaya çalışıyorsunuz, hayır. Hepiniz idam edileceksiniz. Sene 1495. Amerika’ya 1492’de gitti Kristof Klomp, iki üç sene araştırdı geldi söyledi. 1595’de dünyada en büyük devlet kim, Osmanlı. Başında kim var II.Beyazıt. Son derece şefkatli bir adam. Kralın Yahudileri katledeceği emrini verince, bunları katliamdan kurtarayım, gelsin bunlar Selaniğe ve bazı Osmanlı bölgelerine yerleşsinler. Şimdi onlar 500.yıl vakfını kurdular , bu vakıf niçin kuruldu. Osmanlının kendilerini kurtarmalarına karşılık şükran için kuruldu. 500. yıl ne zaman kuruldu 1992’de ama 500. yılı 1997 denk geliyor. ve böylece tarihin bu olayı yaşanmış oldu.

Siyonizmin sistemlice toplanması, Kristof Klomp Amerika’ya gönderilmesi, İspanya Kralının beni İsrail’in katline emir vermesi, II.Beyazıt’ın katletmekten kurtarmak için Selanik’te ve bazı yerlerde yer vermesine müsade etmesi en önemli olaylardır 1497’de. Bundan sonra dünyaya müslümanlar hakim olmuşlardır II.Viyana muhasarası’na kadar.

TATAR AĞASININ İHANETİ VE VİYANA KUŞATMASI

II.Viyana muharasasında bildiğiniz gibi Tatar ağasının ihaneti yüzünden Erzurum’lu Kara Mustafa Paşanın planları yürümemiş biz Viyana’yı kuşatmışken Viyana’dakiler bizi arkadan kuşatmışlardır. Köprüyü açmaması, koruması lazımken rüşvet aldı açtı, içerdeki askerler Osmanlıyı arkadan kuşattılar. Kuşatmayı terk etmek zorunda kaldık. Bu insanlık tarihinin dönüm noktasıdır. Böylece Osmanlı’nın ilerleme dönemi durdu. Siyonizm para gücü ve insan organizasyonu vasıtasıyla batıda hakimiyeti ele geçirmeye başladı. 1683, ikinci devir budur. 3683 yıl sığmıştır bütün bu anlatmış olduğumuz olaylara.

3. DEVİR: 1683’DEN 1790’A KADAR

Osmanlı’nın Viyana muhtarası başarıya ulaşmayınca bu sefer buna mukabil taaruza geçtiler. Şu söylediğimiz 1790’a kadar iki türlü taaruz:

1. Cephelerden taaruz. birçok muhabereler yapıldı.

2. Kültür taaruzu. Kültür emperyalizmi. Bütün imkanlarıyla Osmanlının gücünün kırılmasına çalışıldı. Muhaberelerin yerine kültür emperyalizmi yoluyla Osmanlının hasta edilmesine çalışıldı. Osmanlıda ilk batılılaşma aksiyon hale gelmesi 1790’da meydana gelmiştir. Böylece maddi gücün ele geçirilmesi Osmanlının hasta adam haline getirilmesi bu dönemde sağlanmıştır. 1790’a kadar.

4. DEVİR: 1790’DAN 1897’E KADAR

Bu dönemin önemli olayı nedir? Tanzimat fermanının ilanına kadar 1839’da. Osmanlıda manevi tahribatın hızlandırılması, etkilediği insanlara tanzimat fermanının ilanı.

İngiltere’den borç alınması

Kırım harbi, Osmanlının büyük borca sokulması

Berlin muhaberesi, Osmanlının topraklarının kopartılması

Rusların Osmanlı’ya musallat edilmesi

Bu 107 yıllık dönemde ne yaptılar:

Osmanlının madden ve manen yıkılması için her türlü imkanın seferber edilmesi,

Kültür emperyalizmi,

Borca esir edilmesi,

Batılılaşma adımlarının atılması

Parayla Filistin’de toprak alınması, hepsi 1897 budur.

5. DEVİR: 1897’DEN 1923’E KADAR

Böylece Bazel konferansıyla beşinci devir başlamıştır.

Theoder Herzel Sultan Abdülhamit’ten paray Filistin’de arazi almak isteği zaman şehit kanıyla alınana vatan toprağı parayla satılmaz denilip kovulunca, gitti Bazel’de kendi mürşitlerinin topladı. Beni İsrail’in mürşitlerini. Kendini gönderenlere rapor verdi, hesap verdi. Dedi ki beni gönderdiniz. Yanına kadar çıktım, kendisi ile konuştum fakaat, bu adam bildiğiniz gibi değil. Bizim bütün planlarımızı biliyor. Ben ona basit bir arazi alımından bahsedermiş gibi tavır takındıkça o, bizim planlarımızı bildiği için gözümün içine baktı. Size bir şey söyleyim mi sakın ha bu adam hayattayken pek fazla ileri gitmeyin çok büyük zayiat verirsiniz, bildiğiniz gibi değil. oturun oturduğunuz yerde dedi Theoder Herzel mürşitlere. Onlar ne dediler? Sus be korkak herif dediler. Senin korkun yüzünden biz dinimizi mi terk edeceğiz. Biz neden bahsediyoruz dinimizden. Biz bunu yapmaya mecburuz, dinimiz bu. Ne olacak, ne diyorsun sen:

– Efendim Osmanlı sultanı müsade etmiyor.

– Sultan müsade etmiyorsa tahtından indiririz.

– Yerine başka bir Osmanlı gelir o da müsade etmez.

-Osmanlıyı yıkarız.

-Kurduk İsrail’i, etrafımızda müslümanlar birleşir bizi denize döker.

-Yüz senede islamı ortadan kaldırırız dediler mürşitler. Ve bu kararları bütün İsrail emperyalizmine kabul ettirmek için 1897’de Bazel konferansını yaptılar. Bu konferansta bu üç tane kararı aldılar. Nedir nu karar:

1-Sultan Abdülhamit tahtından indirilecek.

2-Osmanlı yıkılacak

3-100 senede islam ortadan kaldırılacak.

İslamın muhafızı Canab-ı Allah’tır. İslamı Canab-ı Allah yaşatacaktır, vadi var. Sonunda zafer islamın olacaktır. Biz onların planından bahsediyoruz. İşte Bazel konferansi bir önemli dönüm noktasıdır. Yeni bir devrin başlangıcıdır.

EMENUEL KARASU

Burada alınmış olan kararları uygulamak için Emanuel Karasu seçildi. İtalyan baş hahamı ve localarının başkanı. Emanuel Karasu’yu çağırdılar Bazel konferansının arkasından gel buraya dediler, bu planı sen uygulayacaksın. Hay hay baş üstüne tam bana göre bir plan dedi. Ancak bana müsade edeceksiniz ve planımı hazırlayacağım, sonra uygulayacağım, işimede karışmayacaksınız. Ne istersen yap dediler. 1903’e kadar beş yıl plan yaptı bu adam. Dedi ki, ben Osmanlı’nın Selanik bölgesine yerleşmeliyim. Orada beni tutacak insanlar bulacağım. Her şeyi tanıyor, Osmanlının bütün ailesini incelemiş, Osmanlı topraklarını incelemiş her şey biliyor planını yapmış. Geldi Selaniğe yerleşti, planı uygulamak için. Burada İttihat ve Terakki’yi önce dernek olarak kurdu. İnsanları etkiledi il mason locasını açtı Osmanlı toprağında ve bir takım etkilerlen Hareket Ordusunu Sultan Abdülhamit’in üzerine gönderdi. II.Meşrutiyet’in ilanını Asker zoruyla gerçekleştirdi.

1908 II.Meşrutiyet Hareket Ordusunun baskısıyla ilan edildi. Sultan Abdülhamit 1878’de tahta geldiği zaman neden kapatmıştı Meclis-i Mebusan’ı, çünkü devlet İslam devleti ama mecliste çoğunluk gayri müslimlerde. Yahudi, Rum ve Ermeniler çoğunluğu teşkil ediyordu. Öylese İslam Meclisi olmaz dedi. Neden? Anadolu insanı kara sapan peşinde koşuyor, onlar milletvekili oluyor.

-Siz seçtiniz diyor. Bana bak, bu oyunu kime yutturuyorsun sen be. Biz seçsek böyle mi seçeriz. Birazdan geleceğiz bu noktaya, bu önemli bir şey. Hem sana seçtiriyor ama istediğini seçtiriyor. Daha o zamandan beri, ilk meclisten beri bu oyun oynanıyor. 1878’den beri. Sultan Abdülhamit bunu farkettiği için I.Meclisi kapattı. Şimdi Asker zoruyla tekrar açtırdılar. Emanuel Karasu Selanik Milletvekili olarak meclise geldi. Bir yıl içinde Sultan Abdülhamit hakkında hal kararı aldırdı. Sultan Abdülhamit 1909’da sürgüne gönderildi Selanik bölgesine. Sonra ne oldu, 1911’de Libya İtalya’ya verildi, 1912’de Balkan harbi çıkartıldı, 1914’de Cihan harbi çıkartıldı, 1918’de Sevr imzalattırıldı. Sevr demek büyük İsrail demek. Güneydoğu Adolumuz dahil bütün bu topraklarımızın hepsinde büyük İsrail kurulacak, Sevr budur.

Fransa, Kahramanmaraş’a bizim olsun diye gitmediler. Burasaı büyük İsrail’in parçası alacağız ve israil’e vereceğiz diye gittiler. İngilizler, Filistin’e bizim olsun diye gitmedi, İsrail’i kurmak için gitti. Büyük İsrail Projesidir Sevr. Fakat, bunu uygulamaya kalkıştıkları zaman uygulayamadılar. Neden? Anadolu’da imanlı insanlar var. 1919’da Milli Kurtuluş faaliyetleri başladı, Fransızlar Kahramanmaraş’tan kovuldu, Yunanlılar İzmir’de durduruldu, 1920’de Türkiye büyük Millet Meclisi Toplandı, topyekün Anadolu Milli Görüş şahlanması yapıldı ve 1923’de Hayım Nahum’un aracılığı ile Lozan antlaşması imzalandı.

Onlara göre Sevr esastır, Lozan moladır timeout’tur. Bu dönemde Sultan Abdülhamit tahtan indirildi, Osmanlı yıkıldı, Hayım Nahum doktirine bağlandı, Amerika’da Evangelist tarikatı kuruldu ve üyelerinin hızla artırılmasına çalışıldı. Beşinci devir budur 26 sene sürmüştür.

6.DEVİR: 1923’DEN 1945’E KADAR

Ara yerde bunlar diktatörleri bertaraf etmek için uğraştılar. Siyonizmin arzu ettiği bir şey de yeni bir dünyanın kurulması için çalıştılar. 1945’de Yalta konferansını bunun için yaptılar ırkçı emperyalistler. Bu esnada Türkiye’de emperyelizmin arzularına uygun hareket edilmedi. Siyonizmin dikdatörlerle uğraşması dönemi yaşandı, Hitlere karşı 1.Cihan harbi ve 1.Yalta konferansı ve 2.Cihan harbi siyonizmin hazırlığı için sonuca bağlanmasıyla, bu dönem 1945’de 1.Yalta konferansıyla neticeye bağlandı. Siyonizm artık kendi dünyasını kurdu. 1.Yalya konferansı hileli bir konferanstır, siyonizmin bir oyunudur. Neden? Efendim insan hakları için biz bu savaşı yaptık, herkese insan hakları vereceğiz. Halbuki ondan maksat beni İsrail’e insan hakkı vermektir, başkasına değil. Sonra, demokrasiye dayanan yeni bir dünya kuracağız, bu bir aldatmacadır. Böylece dünyanın kontrolünü ele geçireceğiz diyor. Ve dünyada bizim istemediğimiz olmayacak. Birleşmiş milletler kuracağız, güvenlik konseyi olacak, beş daimi üyesi olacak. Bu üyelerden bir tanesi Amerika olacak, yani büyük İsrail olacak, veto hakkı olacak. Onun istemediği bir şey olmayacak. Bu nasıl dünya. 1945’den beri işte bu oyunun içindeyiz.

Ne yazık ki 65 tane müslüman ülke bu oyunun içersinde oynayıp duruyor. Ben kaç defa sesleniyorum, niçin bu Birleşmiş Milletlere gidiyorsunuz. Ayrılın kendi Birleşmiş Milletlerinizi kurun bir an evvel. Niçin bu oyuna alet oluyorsunuz. Böyle birleşmiş milletler mi olur, İsrail aleyhine beş yüzden fazla karar alınmış hiç biri uygulanmıyor. Bosna’da senelerce müslümanlar katledilse sesi çıkmıyor, ne zaman müslümanlar üstünlüğü elde ediyor şimdi müdahale edeceğim diye çıkıp geliyor. Lübnan’da 35 gün bütün müslümanlar katlediliyor, ne zaman müslümanlar üstünlüğü elde ediyor o zaman müdehale ediyor. Bu nasıl Birleşmiş Milletler yav. Böyle bir Birleşmiş Milletler olur mu. Apaçık oyunlara böyle alet olunur mu?

Muhterem kardeşlerim! Esam yeni dönemde ne yapmalıdır. Esam bir dünya kuruluşudur. Dünya olaylarının gerektirdiği çalışmalar neyse onu yapmalıdır. Dünya olaylarının gerektirdiği çalışma nedir? Bunu tespit etmek için dünya nerden geldi, nereden nereye gidiyor, buna bir bakış yapmak için bunları konuşuyoruz. Üç asırdan beri etkin güç ırkçı emperyalizmdir, bunlar gündemi tayin ediyor. Şimdi onların tarihçesini bir inceleyelim. Trihçesini 9 devirde incelemek mümkündür. 5767 senelik tarihi 9 devirde incelemek mümkündür. Bu dokuz devirin 6 tanesini inceledik. Şimdi 7. devire geldik.

7.DEVİR: 1945’DEN 1990’A KADAR

Soğuk harp dönemi, 1945’de ırkçı emperyalizm kendi dünyasını kurdu istediği gibi. Herkesi yapmak üzere hileli bir şekilde Birleşmiş Milletler, Dünya bankası, IMF, Unesko vs. bunların hepsi Irkçı emperyalizmin ifsat kuruluşlarıdır. Bunları kurdu ve dünya hakimiyetini yerine oturttu. Şimdi bu 45 yıllık dönemde, soğuk harp döneminde 1.Yalta Konferansıyla yeni dönem başladı, ilk iş, Birleşmiş Milletlerin bir numaralı kararı İsrail’in kurulmasıdır. 1948’de bu gerçekleştirildi. 1950’de Türkiye’ye dendi ki çok partili hayata geçeceksiniz. Diktatörlük olursa sözümüzü dinlemiyorlar, Hitler gibi. Çok partili hayata geçeceksiniz. Çok partili hayat demokrasi olmayacak, biraz sonra söyleyeceğim. Demokratur diye bir ayrı rejim olacak. Bu kelime çok önemli bir kelimedir. İnanıyorum ki Türkiye’nin gündemine oturacaktır. Ve herkes Alman Kardinali’nin ileri sürmüş olduğu tabirin ne olduğuna dikkatle bakacak ve bir çok meselelerin farkına varacaktır. Bu tabir Alman kiliselerinin iki numaralı adamının ortaya koyduğu tabirdir Demokratur. Demokrasi başka Demokratur başka. Şimdi onlar 1950’de Demokratur’a geçeceksiniz dediler. Demokrat parti kuruldu, fakat kısı bir müddet sonra Demokrat partinin politikasını kendi emirlerine uygun bulmadılar. Rahmetli Menderes’in bir takım tavırları onların işine gelmedi. Bu sefer maddi yardımı kestiler, ambargo koydular, Türkiye devalüasyon yaptı ve birinci Askeri ihtilalle Demokrat parti yönetimine son verildi. Yeniden Demokratura geçiş bak dikkat edin Demokratur. Demokrasiye değil, Demokratur’a geçiş yapıldı. Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması için her türlü tedbire başvuruldu bu dönemde.. 1945 ile 1990 arasında. Bu esnada bu soğuk harp dönemidir. Ana aksiyonları söylüyorum. Bir yandan Türkiye’nin Irkçı Emperyalizmin planlarıyla Abd’nin planlarıyla kontrol altına alınmasına sağlanmaya çalışılmıştır, diğer yandan Rusya’nın dağılıp kominizmin iflas ettirilmesi gerçekleştirilmiştir.

Abd’de evangelist tarikatı kurulmuş üye adedini hızla artırarak 90 milyona ulaştırılmıştır. Evangelizm tarikatı Irkçı emperyalizmin kurduğu bir tarikattır. Irkçı emperyalizmin yürütücülüğünü İngiltere’den alınıp Abd’ye verildi. Bu dönemde gerçekleştirilmiştir. 1990 yılına gelince, bunlar gerçekleştirilince, bu arada da Milli Görüş harekatı da ortaya çıkmıştır. Milli Görüşün 1969’da Esam’ın kurulması, İslam Konferansı örgütünün kuruluşu aynı yıllara raslamaktadır. 1970’ Milli Nizam partisi kuruldu. 71’de Askeri ihtilal yapıldı, Nizam partisi kapatıldı. 1972’de Milli Selamet Partisi kuruldu. 1973 seçimlerinde Selamet partisi büyük bir başarı kazandı Chp ile koalisyon hükümeti kurdu. 1974’de kıbrıs Barış harekatı yapıldı. 74-78 ağır sanayi hamlesi yapıldı.78 seçimlerinin erkene alınması, 78 Günel Moteli oyunu, 80 3. Askeri ihtilal,80-87 yasaklı dönem, Yunanistan’ı Nato’nun Askeri karar alması, 87 referandum, 87-90 Rusya’nın dağılması, kominizmin ortadan kaldırılma çalışmaları. Bu dönemde ne yapıldı, soğuk harp döneminde bir yandan Türkiyenin Irkçı emperyalizmin Türkiye’nin Abd kontrolüne alınması, diğer yandan Rusya’nın dağıtılıp kominizmin iflas ettirilmesi. Abd’de evangelist tarikatının üye sayısının 90 milyona çıkartılması, Irkçı emperyalizmin yürütücülüğünü İngiltere’den alınıp Abd’ye verilmesi gerçekleştirildi. Bunun arkasından 1990 yılında 8. dönem başladı. Irkçı emperyalizmin bu 8. devri. O günden bu güne 17 yıl sürmüştür, bu 20. Haçlı seferi dönemi. 

8. DEVİR: 1990’DAN 2007’YE KADAR

20 Haçlı seferi Margaret Teacher Nato’daki, İskoçya’daki Nato toplantısında ilan edilmiştir. Rusya çöktü Nato’yu dağıtacak mıyız. Toplantı bunun için yapıldı. Ne dedi orada, hayır dağıtmayacağız, düşmanı olmayan ideoloji yaşayamaz. Bugüne kadar Rusya düşmanımızdı yok oldu ama bize yeni düşman lazım. Bunu aramamıza lüzum yok bu var buna da İslam derler dedi.Şimdi dikkat ederseniz Amerika’da 100 üniversitede bir haftalık konferans yaptırılıyor. Niçin? İslam düşmanlığı için, Irkçı emperyalizm. Bu neye benziyor, Papa Lermit’in Fransa’da köy köy dolaşıp Hristiyanları İsrail’İn kurulması için haçlı seferlerine göndermesine benziyor. 100 tane üniversitede bütün insanlara konferans verecekler islam düşmanlığı için.  Dünya’yı nereye sürüklemek istediklerini görün. Şimdi 1990’da Margaret Teacher bunu ilan etti. 90-95’de beş yıl bunu nasıl gerçekleştirecekler, 20 Haçlı seferini hedeflerine nasıl ulaştıracaklar, büyük İsrail nasıl kurulacak, dünya hakimiyeti nasıl olacak bunun planı yapıldı. Bu planda en büyük engel Refah Partisi idi. Bizde Hayım Nahum planının uygulaması başladı Türkiye’de. Ta 22 Temmuz 2007’ye kadar. Bu arada Afganistan İşgal edildi, Irak işgal edildi, Filistin ve Lübnan işgale teşebbüs edildi. Hayım Nahum doktrini ne demektir, Lozan imzalanırken Georges Clemenceau (Klemanso) ve Loyd Corc ile yaptığı görüşmelerde Hayım Nahum onları şöyle ikna etti. Dedi ki Lozan’ı yalancıktan imzalayın, asıl olan Sevr’dir. Bir mola alın, beş sene cihan harbi yaptınız, beş senede Anadolu savaşlarına katıldınız, planı uygulayamadınız. 10 senedir yerine getiremiyorsunuz vazifenizi, mola verin. Neden getiremiyorsunuz? Anadolu’da inançlı insanlar var öyleyse geliniz biz ki 1767 yıldır bekliyoruz, otuz kırk sene daha beklesek ne çıkar. Bir mola verelim. Bu mola esnasında Türkiye’yi işsiz bırakalım, aç bırakın, borca esir edin, dininden uzaklaştırın. Yumuşak lokma yapın savaşla değil bu yoldan yumuşak lokma yoluyla yutun. Hayım Nahum doktirini budur. Bu doktrin Refah partisinin arkasından uygulanmaya konmuştur. İkiz kuleler tertibi sahneye konmuştur. Bunlar tamamen ırkçı emperyalizmin kendi oyunudur. Türkiye’de akp iktidara getirilmiştir 2002’de. 2007’de Türkiye’de akp tekrar iktidara getirilmiştir. Bunlar Irkçı emperyalizmin oyunlarıdır. Ana aksiyon nedir?. 20. Haçlı seferidir. Maksat nedir? Yıkımın tamamlanmasıdır, Osmanlının yıkımının tamamlanması, Türkiye’nin yıkımının tamamlanması, Büyük İsrail Projesinin gerçekleştirilmesi, 20.Haçlı seferlerinin bu sefer mutlaka hedeflerine ulaştırılması. Tarih boyunca bugüne kadar 19 Haçlı seferi 19.cu Cihan harbidir, hiçbirinde hedefe ulaşamadık, ama bu sefer ulaşacağız diyorlar. İşte 8. devir 17 yıldan beri böylece çalışarak bugüne geldiler.

9.DEVİR: 2007’DEN GÜNÜMÜZE

9. Devir yeni dönem. Bundan sonra ne yapmak istiyorlar. Şu elimdeki kitap Rand Corporation’ın hazırlatmış olduğu çalışmalara ait bir kitaptır. Rand Corporation hepimizin bildiği gibi Irkçı emperyalizmin beynidir. Biz bugün Esam’da oturuyoruz bu müspet beyindir, saadet beynidir, bir de ifsat beyni var onlarda Rand Corporation, size böyle tarif edeyim. Şimdi bunlar yeni dönemde yapacaklarıyla ilgili çalışma yaptılar, şu elimdeki uzun çalışmalarının birer özetidir. 

Dört tane karar alıyorlar:

  1. Bütün Müslüman ülkelerde ılımlı Müslüman ağı oluşturalım. Burda bunu nasıl yapacaklarını anlatmış. Önümüzdeki esam toplantısında münhasıran bunu inceleyeceğiz. Neyi planlıyorlar?
  2. 11 Eylül’den sonra İslam dünyası ne hale geldi. 11 Eylül’ü yaptık, bunları darma dağın etmek için, darma dağınık ettik mi? İkinci araştırma bunun için yapılmış para verilerek. Bizimde bir oturumumuz bu olacak ne diyorlar, ne tespit ediyorlar bizim hakkımızda.
  3. Sivil demokratik İslam, ortaklar, kaynaklar stratejisi adını taşıyor çalışmanın adı. Yani müslüman ülkelerde kendimize işbirlikçilerin halkasını genişletmeliyiz. Nasıl genişleteceğiz?  İncelemişler, ortaya koymuşlar bizde bunu masaya yatıracağız. 
  4. Polis devleti yol haritası. Senin bu kimlik numaran var ya bu kimlik numaranı verdiğin zaman artık bilgisayar ağı öyle kurulacak ki nerede ne kadar paran var, kimsin nesin ne iş yapıyorsun, nerden gelip nereye gittin istediği zamn bilgisayardan bunu derhal görecek. Diyor ki şim biz parayı kontrol ediyoruz bu kontrol yetmiyor. Yinede bir takım yardımlaşmalar yapılıyor bunları önlemek için bütün dünyada bir polis devleti kuracağız. Herkesin her kıpırdayışını takip edeceğiz. Bu polis devletini nasıl kuracağız, adımlarını atmaya başladılar biliyorsunuz. Bir kimlik numaranı verdiğin zaman tamam, her şey belli. Şimdi bunu geliştiriyor, bu yetmez diyor, bizim diyor her şeyi istediğimiz gibi kontrol altına almamız lazım, ne istersek istediğimiz bilgiye ulaşmamız lazım, buna göre bir dünya kuracağız. Polis devleti yol haritası. Dütün dünyadaki ülkeleri polis devleti haline getirmesi için, incelemiş, muazzam paralar dökülerek ortaya koymuş şimdi bunları gerçekleştirmek istiyorlar. 

Bir daha özetliyorum 

Ilımlı müşlüman ağı oluşturacağız. Yani müslümanları ortadan kaldırmanın üç tane yolu var

1. Yasaklamak

2. Kalbe hapsetmek

3. Değiştirmek. 

Ilımlı İslam Müslümanlığı değiştirerek yok etme metodu. Bunun için bütün dünyada müslüman ülkelerde bu teşkilatları kuracağız, para vereceğiz, destekleyeceğiz, aralarında yardımlaşıp destekleyeceğiz, şuurlular hareket edemesinler. Böylece kontrolümüz altına alalım diyor. Nasıl yapacağını tespit etmiş, koymuş raporuna, buda masaya yatırılıp incelenecektir. 

Şimdi bu yeni dönemde Rand raporunda belirtilen hedeflere süratle tamamlanması gayeleri budur. 20. Haçlı seferine gayelerinin ulaşması çalışmasıdır. Bunun içinde BİP’in daha hızlı uygulamaya konulması, Hayım Nahum doktrinin noksansız uygulanması, islam aleminin parçalanması, ılımlı islam örgütlenmesinin sağlanması, şuurluların engellenmesi, sivil demokrasi yerine işbirlikçilerin geliştirilmesi, polis devleti projesinin uygulanması. Daha sıkı tahakküm ve kontrol. Onların bu dönemde yapmak istedikleri plan budur. Böylece tarihçelerine baktık, ne yaptıklarını gördük, nereye geldiklerini gördük, ne yapacaklarını kısaca konuştuk. Şimdi ne oluyor, peki biz ne yapacağız. 

PROF.DR.NECMETTİN ERBAKAN

126 views

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir