Sevgililer gününe farklı bir bakış

Bugün 14 Şubat Sevgililer Günü’nü bütün dünyada kutlanırken, ülkemizde de kutlanmaktadır.

Ben konuya farklı bakarak müslümanların bu günü nasıl kutlamalarını ve Hristiyan geleneğinden ayrışarak 14 Şubat’ı kendi kültürüne uygun olarak nasıl kutlamalarını ele alacağım.

Hristiyan olan Aziz Valentine’in ölüm yıldönümü yada diğer anlatılanlar üzerinde durmayacağız. Zaten bu papazların dini 21.yüzyılda da insanlığa huzur vereceği bir hayat düzenini ortaya koyamamıştır.  Üç tane Allah inancı olan, değiştirilmiş bir din, bugün insanlığa huzur yerine işgal,  kan ve gözyaşından başka birşey getirmemiştir.

Nato bir Hristiyan işgal ordusudur.
Birleşmiş Milletler Hristiyan birliğidir.
Avrupa Birliği Hristiyan birliğidir.
İnsanlığı sömüren kapitalizmi Hristiyanlar kurmuşlardır.
…….

Öyleyse 14 Şubat’ta ne yapmalı.

14 Şubat Mevlana Celâleddin Rûmi’nin Şeb-i Arus (düğün gecesi) kabul ettiği ölüm yıldönümünü sevgililer günü olarak kutlayalım.

Mevlana Celâleddin Rûmi ölümü Şeb-i Arus   (düğün gecesi) olarak kabul etmektedir.
Şimdi bir düşünelim. Ölüm aslında gerçek sevgiliye kavuşmanın kapısıdır.
Biz müslümanlar öldükten sonra dirilip, ahirette Rabbimizi ve bizi  dünyayı onun yüzü suyu hürmetine yarattığı sevgili Peygamberimizi görmeyi, ona komşu olmayı umuyoruz. İşte en sevgili peygambermize kavuşmanın birinci basamağı ölümdür.
İşte ölümü bu kavuşmanın düğün gecesi kabul eden Mevlana Celâleddin Rûmi’nin Şeb-i Arus  ( düğün gecesi) dediği ölüm gününü sevgiliye kavuşma günü kabul edelim.
İnanın hayatınız değişecek, müslüman olmanın hazzı ve şuurunu yaşayacaksınıız.

Korkmayın..

Nasıl ki Avrupa Birliği yerine islam birliğini savunuyorsak 14 Şubat’ta da düğün gecemiz olarak kutlayacağız..

Nasıl ki yılbaşı gecesinde Mekke’nin Fethini kutladığımız gibi.
Bizi ve kültürümüzü bozmaya kalkışanların tuzaklarını lehimize çevirelim.

Ameller niyetlere göredir.

53 views

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir